Menu
Lily Everhart'ın Günlüğü - 2
Lyleen'le tanıştığım günü hiç unutmuyorum.
Sis o gün o kadar yoğundu ki gözlerimin önünü bile göremiyordum.
Her zaman yaptığım gibi, meyve bahçelerinde öylece yürüyordum;
derken o iğrenç kaçak avcıların gürültülü seslerini duydum.
Pis çığlıklarının sesini duyduğum yöne döndüğümdeyse kürelerini parlak renkli bir zambağa benzeyen bir Pal'a fırlattıklarını gördüm.
O kadar güzel, o kadar zarifti ki...
İşte o an, ne yapmam gerektiğini biliyordum.
O pis kalplerini sırtlarına kadar deldim ve sağa sola fırlattıkları kürelerini yok ettim.
Bana birkaç kez ateş ettiler ama önemli bir şey olmadı.
Titreyen, kan içindeki ellerimle bu kadar güzel bir çiçeğe dokunamazdım. Onun yerine, hemen üssüme geri döndüm.
Üssüme vardığımda zambakların kraliçesini beni beklerken buldum.
Koluma dokunduğunda tüm yaralarım iyileşmeye, yorgunluğum da kaybolmaya başladı.
O günden itibaren, kraliçemin yoldaşı olmaya karar verdim.
Bu mutsuz, karanlık dünyada açan tek çiçek o.
Lyleen'le tanıştığım günü hiç unutmuyorum.
Sis o gün o kadar yoğundu ki gözlerimin önünü bile göremiyordum.
Her zaman yaptığım gibi, meyve bahçelerinde öylece yürüyordum;
derken o iğrenç kaçak avcıların gürültülü seslerini duydum.
Pis çığlıklarının sesini duyduğum yöne döndüğümdeyse kürelerini parlak renkli bir zambağa benzeyen bir Pal'a fırlattıklarını gördüm.
O kadar güzel, o kadar zarifti ki...
İşte o an, ne yapmam gerektiğini biliyordum.
O pis kalplerini sırtlarına kadar deldim ve sağa sola fırlattıkları kürelerini yok ettim.
Bana birkaç kez ateş ettiler ama önemli bir şey olmadı.
Titreyen, kan içindeki ellerimle bu kadar güzel bir çiçeğe dokunamazdım. Onun yerine, hemen üssüme geri döndüm.
Üssüme vardığımda zambakların kraliçesini beni beklerken buldum.
Koluma dokunduğunda tüm yaralarım iyileşmeye, yorgunluğum da kaybolmaya başladı.
O günden itibaren, kraliçemin yoldaşı olmaya karar verdim.
Bu mutsuz, karanlık dünyada açan tek çiçek o.